Psikolog Hatice ZENGEL

 

              Bazı zamanlar kendi başınıza çözemediğiniz sorunlarla karşılaşabilir, kimseyle paylaşamaz ve gittikçe bu sorunları olduğundan daha büyük algılayabilir, umutsuzluğa kapılabilirsiniz.

 

              Bu sorunlar bireysel, ailenizle, sevdiklerinizle ya da çocuğunuzla ilgili olabilir.

Ama unutmayın ki biz gerek aldığımız eğitimler gerekse yıllar boyunca onbinlerce danışanla birlikte edindiğimiz tecrübeleri dağarcığımızda işleyip sizin için yolunuzu aydınlatacak fenerler haline getiririz.

               Çok saygıdeğer ve sevgili hocam Prof. Dr. Ayşegül Durak Batıgün'ün dediği gibi "Psikoloji %20 bilim, %80 sanattır." Goethe ise "Elleriyle çalışan insan işçi, elleri ve kafasıyla çalışan insan usta, elleri, kafası ve yüreğiyle çalışan insan sanatçıdır." demiştir. İşte ben bu sanatın bunca yıllık bir icracısı olarak ömür boyu öğrenciliğe yüreğimizi katmamız gerektiğine inanıyorum. 

             Hayat yolculuğunda size eşlik etmeme, desteğime ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız iletişime geçebilirsiniz. Sevgi ve saygıyla. Sağlıcakla kalın.

Sevgi ve Saygıyla sağlıcakla kalın… – Psikolog Hatice ZENGEL

Ayrılmak istemediğimiz birinden (sevgili, eş, çocuk, aile, arkadaş) bir yerden (Okul, iş, şehir, ülke) ayrılık, baş edilmesi zor bir durumdur.

Psikolojik kriz, kişiyi sarsan, alışkanlıklarını değiştirmesine sebep olan ve sonuçta iyi yönetilirse değiştiren birçok şey olabilir: Travmatik yaşantılar, yas, iş kaybı, taşınmak, boşanmak ve ayrılık gibi.

Ayrılık, eğer iki taraf da buna karar verdi ve duygusal olarak bir şeyler bittiyse, çok da sarsıcı olmayabilir. Gene de alışkanlıkların değişmesi, bir uyum süreci gerektirecektir.

Romantik bir ilişki beyinde, tıpkı madde ya da alkol kullanımı gibi bir etki sağlar. Ayılmak daha uzun sürer ve akşamdan kalma durumu da ayrılıktır ☺️

Ayrılığın beyinde, şiddetli fiziksel acı gibi algılandığı, yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur.

Şok, inkâr ("Biliyorum, gelecek"), fiziksel ve psikolojik sağlığın bozulması (Uyuyamama, yiyip içememe, eve kapanma, hatta özbakımı ihmal etme), öfke ve suçlama (Kendine, karşı tarafa, başkalarına), görülebilir.

Peki ne yapmalıyız? Ayrıldınız, artık bitti. Öncelikle bunu kabul etmelisiniz. Bana göre aşk, bağımlılık ve obsesif kompulsif bozukluktan izler taşıyan bir durum. Hani "Bağımlı olmuşum!", "Onu takıntı haline getirmişim!" diyorsunuz ya, bu kısmen doğru. Ama aşk hastalık ya da bozukluk değildir. Sadece gerekli durumlarda ilaç desteği alınabilir. Yoksa yastaki gibi, o acı yaşanacak ki, içerideki zehir aksın (Ağla, anlat ve geçecek, unutma!)

Onu hatırlatacak her şeyden (Eşya, yer, durum, fotoğraf, özellikle sosyal medya) uzak durmalısınız.

Sosyal destek; aile, arkadaş desteği çok önemli bu aşamada. Olmazsa psikolojik destek alabilirsiniz.

Zamana bırakmak ve o sırada kendine boş zaman bırakmamak önemli: İş, hobi, günlük hayat rutini vs.

Fiziksel egzersiz, her zamanki gibi bu durumda da daha mutlu olmanıza katkı sağlar.

Sağlıklı beslenme ve uykuya dikkat etmek de önemlidir.

"Çivi çiviyi söker." doğrudur. Ama, ayrılıktan hemen sonra, o acıyı unutmak için rastgele biri, genelde yanlış, olmaması gereken biri olur.

Ayrılmak istemediğimiz birinden (sevgili, eş, çocuk, aile, arkadaş) bir yerden (Okul, iş, şehir, ülke) ayrılık, baş edilmesi zor bir durumdur.

Psikolojik kriz, kişiyi sarsan, alışkanlıklarını değiştirmesine sebep olan ve sonuçta iyi yönetilirse değiştiren birçok şey olabilir: Travmatik yaşantılar, yas, iş kaybı, taşınmak, boşanmak ve ayrılık gibi.

Ayrılık, eğer iki taraf da buna karar verdi ve duygusal olarak bir şeyler bittiyse, çok da sarsıcı olmayabilir. Gene de alışkanlıkların değişmesi, bir uyum süreci gerektirecektir.

Romantik bir ilişki beyinde, tıpkı madde ya da alkol kullanımı gibi bir etki sağlar. Ayılmak daha uzun sürer ve akşamdan kalma durumu da ayrılıktır ☺️

Ayrılığın beyinde, şiddetli fiziksel acı gibi algılandığı, yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur.

Şok, inkâr ("Biliyorum, gelecek"), fiziksel ve psikolojik sağlığın bozulması (Uyuyamama, yiyip içememe, eve kapanma, hatta özbakımı ihmal etme), öfke ve suçlama (Kendine, karşı tarafa, başkalarına), görülebilir.

Peki ne yapmalıyız? Ayrıldınız, artık bitti. Öncelikle bunu kabul etmelisiniz. Bana göre aşk, bağımlılık ve obsesif kompulsif bozukluktan izler taşıyan bir durum. Hani "Bağımlı olmuşum!", "Onu takıntı haline getirmişim!" diyorsunuz ya, bu kısmen doğru. Ama aşk hastalık ya da bozukluk değildir. Sadece gerekli durumlarda ilaç desteği alınabilir. Yoksa yastaki gibi, o acı yaşanacak ki, içerideki zehir aksın (Ağla, anlat ve geçecek, unutma!)

Onu hatırlatacak her şeyden (Eşya, yer, durum, fotoğraf, özellikle sosyal medya) uzak durmalısınız.

Sosyal destek; aile, arkadaş desteği çok önemli bu aşamada. Olmazsa psikolojik destek alabilirsiniz.

Zamana bırakmak ve o sırada kendine boş zaman bırakmamak önemli: İş, hobi, günlük hayat rutini vs.

Fiziksel egzersiz, her zamanki gibi bu durumda da daha mutlu olmanıza katkı sağlar.

Sağlıklı beslenme ve uykuya dikkat etmek de önemlidir.

"Çivi çiviyi söker." doğrudur. Ama, ayrılıktan hemen sonra, o acıyı unutmak için rastgele biri, genelde yanlış, olmaması gereken biri olur.

        Çalışma Alanlarım       

ÇOCUKLAR VE ERGENLERDE  ;

     YETİŞKİNLERDE  ;    

  •   AGTE (Ankara Gelişim Tarama Envanteri- 0-6 yaş arası gelişim değerlendirme)

  •  Resim çizme testleri

  • -Peabody Resim Kelime Testi

  •   Çocukta depresyon ve kaygı değerlendirme testleri

  •   Bender-Gestalt Görsel Motor Algılama Testi

  •   Beier Cümle tamamlama Testi

  •  Gelişim sorunlarıyla ilgili danışmanlık

  •  Dil gelişimi (Konuşma geriliği, kekemelik...)

  •  Psikososyal gelişim

  •  Kardeş kıskançlığı

  •  Tuvalet alışkanlığı

  •  Aileyle uyum sorunları

  •  Arkadaşlarla uyum sorunları

  •  Okula uyum sorunları

  •  Özgül öğrenme güçlüğü

  •  Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

  •  Okul fobisi

  •  Sınav kaygısı

  •  Boşanmış ebeveyn ile ilgili danışmanlık

  •  Evlat edinilmiş çocuk ile ilgili danışmanlık

  •  Suça karışmış çocuk ve ergen danışmanlığı

  •  Bağımlı çocuk ve ergen danışmanlığı

  •  Ergenlikle ilgili dönemsel sorunlar

  •  Bilişsel ve Davranışçı Terapilerin çocuk ve ergenlerde uygulamaları

  •  Oyun Terapisi

  •  WISC-IV Çocuklar İçin Zeka Testi (6 yaş- 16 yaş 11 ay arası)

  •  Bilişsel ve Davranışçı Terapiler:

  •  Depresyon

  •  Sosyal Kaygı ve Fobiler

  •  Anksiyete Bozukluğu

  •  Panik Bozukluk

  •  Travma Sonrası Stres Bozukluğu

  •  Obsesif Kompulsif Bozukluk

  •  Yeme Bozuklukları

  •  Kişilik Bozuklukları

  •  Aile ve Evlilik Terapisi (Çift Terapisi)

  •  Cinsel Terapi 

  •  Stres Yönetimi

  •  Sporda Performans Psikolojisi

  •  Adli Psikoloji

  • Bağımlılık Terapisi

  •  Rorschach Testi

  •  Tematik Algı Testi (T.A.T.)

  •  MMPI Kişilik Testi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

         Sosyal Platform Uzantıları

PSK. HATİCE ZENGEL

Adres: Reşatbey Mahallesi Gazipaşa Bulvarı Savaş Apt. No: 8 Kat: 3 Daire: 9 Seyhan/ADANA
Telefon: 0531 279 3826
GSM: 0501 342 4930
E-Posta: haticezengel@gmail.com

© Copyright 2023. Tüm Hakları Saklıdır.